Anasayfa

24 Haziran 2013 Pazartesi

KUŞ CENNETİ (KIZILIRMAK DELTASI)

gündoğumu&günbatımı


Yine en maceralısından bir hikaye ye şahit edeceğim sizi…Biliyorsunuz ki ben Samsun da okuyorum.Dedik  sınavlar  bitti şöyle bi bisiklet turu yapalım.Biz hep bineriz bisiklete sahil boyu falan ama uzun yol hiç gitmemiştik.Rotamız bu sefer Samsunun Bafra ilçesine bağlı Kızılırmak deltası yani Kuş Cenneti .Bir kuşluk vakti güneş henüz yeni kendini gösterirken koyulduk yola.Ayaklara kuvvet ,pedalımız mübarek olsun dedik çevirdik…Samsundan yaklaşık 55 km  gideceğiz.Başlarda herşey iyi gidiyor,taki o güzel ,şirin bisikletlerin kötü yüzünü göstermesine  kadar.Bu demek oluyor ki poponuz acıyor arkadaş ! 
Neyse asvaltı ağlata ağlata  gidiyoruz gidiyoruz  gidiyoruz …Arabalar korna basıyor tabi haliyle bisiklet tepesinde dağ gibi yükle giden 2 körpecik genci görenler  tepkisiz kalmıyor .Hatta bazıları ‘’-eziyet bu eziyeet’’ diye bağırırken kimileri ‘’-uğurlar olsuun ‘’  diye bağırıyordu.İnsanlar farklı tabi.
Bisikletlerimiz Güneş ve Düldüle selam olsun


19 mayıs ilçesine varıyoruz.Yaşlı amcaların  camiden çıkıp yol üzeri uğrayıp sohbet ettikleri çınar altı kahvedeyiz .Yorgunluk çayımızı içip  devam ediyoruz.Güneşte çıktı tepeye ,yakıyor.Artık baya baya köy yoluna giriyoruz .Bizi inekler ,koyunlar ,çobanlar karşılıyor.İçlerinden  geçiyoruz  ‘’meee’’ seslerinin.Doğa ile iç içe ,en sevdiğim .Yol kenarında  elektrik direklerinin üzerine yuva yapmış leylekler  falan filan .Sonra baya  gidiyoruz güneş baya tepede öğlen  güneşi yakıyor, bir ağaç altına atıyoruz kendimizi.Uzanıyoruz soluklanıp kurbağa sesleriyle  dinleniyoruz .Hemen arkamızda çalılıktan çıtırtı geliyor .Benim reflexler  iyidir saniyesinde ayaklanıyorum 2 yılan kardeşi görüyorum .Benim ani kalkışım yılanı korkutmuş olsa gerek  yılancık kıvrıla kıvrıla uzaklaşıyor .Sonra doğal yaşama alışıp bakmıyoruz bile.Artık taşlı,stabilize yola girdik .Yavaştan göller görünmeye başlıyor acıkmayada başlıyoruz.Piknik yapan bir gruba rastlıyoruz yanlarına oturup sohbet ediyoruz.Teyzeler dayanamayıp bize anne şevkatiyle yaklaşarak tabaklara yemek doldurup elimize tutuşturuveriyorlar.Tabi aylardır  yaprak sarma ,rus salatası köfte  vs. gibi yemekleri bulamayan  garip öğrencilere  bakıyorlar huyunu sevdiğim Türk insanlarım.Yurdumun insanı diyorum ve yola devam…
Mandalar,koyunlar kuzular...
Artık bizi inek değil çirkinmi çirkin ürkütücü mandalar karşılıyor .Aman dikkat yolun ortasında yatanlar dik dik bakanlar ben yanlarından hızlıca geçerken hatim indirdim ne dua biliyosam okudum…Yavrusunu tehlike altında hissederse saldırıyorlarmış  falan.Türkiyenin en çok mandaya sahip  alanı burası hatta manda  bakan köylüye devlet manda başına yıllık 700 tl para veriyormuş.İyi para.Yollarda kuş gözlem kuleleri falan var .En sonuna doğru Orman ve Su İşleri bakanlığına bağlı kuş gözlem kulesine sahip alan var .Bizim için en güvenli yer oranın bahçesi olduğu için oraya attık çadırımızı sonra günbatımı fotoraflarını kaçırmadık. Gitmek isteyenler için  söyleyeyim eğer kamp yapmak istiyorsanız  etrafta binlerce manda var ve onları görünce 
 gündoğumu atları
kalmaktan vazgeçebilirsiniz .Çünkü gece çimlere yayılıyorlar kimileri geziniyo acayip  ürkütücü en güvenli beton alan ve telle çevrili bizim kaldığımız Orman ve Su işlerine bağlı alandır ;). Çim alana çadırınızı atabilirsiniz .Güvenli ve görevliler oluyor çok iyi davranıyorlar kuş gözlem kulesi,küçük bir sergi alanı ,teleskoplarla etrafı inceleme şansı  ve kafeteryası var.Kafeteryada  manda yoğurdu ,manda kaymağı ,manda sütü ve manda sütünden yapılmış dondurma falan mevcut ben yedim güzeldi.Manda sesleriyle ve çakalların uğultularıyla uyuduk .Bu arada  kesinlikle sinek kovar ilacınız olsun (off gibi).Sabah erken kalkıp gündoğumunu  kaçırırsanız  deltanın en güzel  havasını en güzel renkleri kaçırırsınız .Tüm atlar biraraya toplanıyor muhteşem bir görüntü,gölün içinde koşuyorlar sanki klibin içindeymiş gibi hissediyorsunuz.Son olarak çadırımızı toplayıp tekrar yola koyulduk.Asıl maceramız burdan sonra başlıyor desem yalan olmaz .Sabahın ilk saatlerinde tüm mandalar yola yayılıyor haliyle bisikletliyiz yanlarından geçmek zorundayız alternatif başka bir yolumuz yok.Ben mandaları görünce duruyorum panik yapıyorum manda gözünü bizden ayırmıyor.Ben korkudan geri dönüyormuş gibi falan yapıyorum .Çok feciii :/.Aslında onlar bizden korkuyor ama cüsselerini görünce siz daha bi korkuyorsunuz .Üstlerine sürsek kaçarlar ama bi  cesaret gelipte yapamadım. Sonra Can’ın baskılarıyla bir cesaret üstlerine sürdük  hiçte çekilme zahmetinde bulunmuyorlar.Yemin ederim sinirlerim yıprandı mandalar gerdi de gerdi beni :).Sürdük üzerlerine hep birden ayaklanıp koşmaya falan başlıyorlar tabi korkuyorlar  ama onlar koştukça ben acıyan popomla pedala daha bi sert basmaya hız kazanmaya çalışıyorum.Ve atlatıyoruz.Demeden tekrar manda sürüsü ve tekrar tekrar…Her karşıma çıktıkarında  kalbim çarpıyor ama deli cesaret  bismillah deyip sürüyorum  üzerlerine böyle böyle alandan çıkana kadar akla karayı seçiyorum.Ne mandaydı ama huuhh..Unutmayacağımm..İnekleri çok seviyorum arkadaş ! Meğer inekler ne tatlı ne sempatik hayvanlarmış .

yabani atlar


Geri dönerken artık yavaş yavaş kalça kemiklerimin morardığını falan düşünmeye başlıyorum.Asfalt yolun gözünü seveyim taşlı yoldan sonra .Baya yaklaşıyoruz Samsuna aslında yorulmuyoruz sadece oturmaktan popomuz feci olduğu için dayanamıyorum.Sonra Can bir sütçü kamyonetini durduruyor,  arkaya bisikletleri atıyoruz.birkaç dakika gidyoruz sonra  indiriyor bizi yolumuza devam ediyoruz.Samsuna geldik üniversite göründü .Benim yüzümden gülücükler saçılıyor.
 Yani kısa bir geçersem aslında kuş cenneti dedikleri yer güzel doğal kuşların sezonluk geldikleri biryer .Fazla gözde büyütülecek biryer değil yani beklenti çok çok yüksek tutulmasın ,çünkü herkes heryerde kuş var çeşit çeşit her dakika uçuşuyor  sanıyor ama öyle değil.Kuşlar ara ara aniden çıkıyorlar .Heryer manda ,yabani atlar var yollarda kaplumbağalar karşınıza çıkıyor gece çakal tehlikesi falan olabiliyor.Gün doğumu ve batımı çok iyi fotoğraflar alabilirsiniz.Günübirlik  için ideal biryer .Kuş gözlemciler için tabiki çok özel biyer.Balıkta tutabilirsiniz gölde.Asıl gitme zamanları Nisan –Mayıs gibi. Kamp alanı için en uygun yer en sona  doğru  görünen Orman  ve su işlerine bağlı yer.Doğal yaşam alanı ,yaban yaşam kendinizi belgeselde gibi hissedeceksiniz .Buda benim için güzel bir deneyim oldu ,zaten benim çilem nedir bi kampta domuzlarla ,bi kampta çakallarla mandalarla içiçe uyku tutmuyooor :).Toplamda 110 km  yol gitmişiz  ..Hadi biz  kendimize göre deli yol gittik sanıyoruz .Oyy diyoruz totomuz acıdı.Bu bisikletle dünyayı gezmek nasıl oluyor nasıl yani ?

 ’22 haziran 2013
Kızılırmak Deltası (Kuş Cenneti )
^_^